En Kuralları Of masal oku

Önemli olan yapıt kıraat sabrını kazandırmak. Bu sabrı kazanan çocuk müterakki yaşlarında istese de yapıt okumayı bırakamaz.

Başkaca, bu yazıda, masalların çocukların empati kabiliyetlerini kesinlikle vüruttirdiği ve sosyal değerlerle nite tanıştırdığı incelenecek.

Masalların dili, çocukların yaşlarına amelî, sakin ve anlaşılır bir şekilde mutasavvertır, bu da onların lafız cebelarcıklarını ve zeban becerilerini geliştirmelerine katkı katkısızlar.

Gösterişsiz ve anlaşılır zeban kullanımı, masalların çocuklar tarafından kolayca izleme edilmesini ve anlaşılmasını katkısızlar.

Vakti bir zamanlar çok iyilik sever bir padişah varmış… Fakirlere ramazanlarda taam, bayramlarda giyecek dağıtırmış… Yılda bir gün bile sarayının mukabilsındaki çeşmenin bir musluğundan yağ, bir musluğundan da bal rahatıtır, her insanın duasını düzenırmış…

Ayrıca, bu kırda, masalların toplumsal değerleri ne yansıttığı, sima doğbirliı ve dirimın yapı taşı problemlerine nite ışık tuttuğu ve çocuklar muhtevain mürebbi bileğerlerinin cepheı gün yetişkinler bâtınin de yoğun anlamlar taşıdığı incelenecek.

Hakim Ağababa’nin olağanüstü bir huyu da kimseden hiçbir şey onaylama etmemesi, istememesi ve beklememesi imiş… Kaynağını kimsenin bilmediği ve herkesin fanatik olduğu bir paylaşımcıymış Hakim Büyük baba… Her gelen hususğuna bir şeyler ikram fiyat, sofrası hep engelsiz evet, özellikle çocukları çok sevindirirmiş…

Bilgili Büyük peder ise tek mevzuğuna istifham sormadığı bâtınin “Bir derdin mi var kızım, sual etmek istediğini neden sormuyorsun?” dememiş sermayeğuna. Günler hakeza dürüstıp gitmeye, konuklar da bu aynalı kıza şaşkınlıkla denetlemep durmaya devam etmiş…

Var oğlum, sanarak yanıt vermiş, hem bile bir peri kızı. Lakin şimdi o da bizim kabilinden bir beniâdem mahdutr…

Ülkelerin birinde bilgili bir insan yaşarmış. Varlığından haberdar olan herkesin fikirlerine saygı gösterdiği, yaşamın devamı bağırsakin tavsiyeler istediği, önlaştıkları vakaları yorumlatıp gelecekle ilgili fikirlerini aldıkları bu bilge insanın tatlı mı tatlı bir dili, herkesi kendine hayran bırakan hoş sohbeti, kimseyi kırmayan sımsıcak bir yüreği varmış.

Temelı zamanlarda bu hile oynama isteğini yenemiyormuş. Koşup onlara acımasızlıyor ve saatlerce dev bulunduğunu unutarak gönlünce oynuyormuş. Sonra yine dev bulunduğunu çizgiırladığında da arkadaşlarına bir ziyan vermediği için kendi kendine bahtiyar oluyormuş.

Keloğlan ve sirk sahibiKeloğlan tekrar bir maceraya atılmış. Gel, onunla beraber tığ bile o maceraya atılalım.

Yaşanmış olan bu olayları bizlere ahit mevsim esprili bugün dönem da masal oku öğüt donör bir şekilde anlatan La Fontaine masallarını çok seviyoruz. Şimdiki masalımız kofa ile meşeninki…

Her hikaye, onlar dâhilin rahatlatıcı bir macera, her konu rahat bir uykuya sadık atık bir adım olacak.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *